Shangri La ve Chestnut Camp
SHANGRİ LA VE CHESTNUT CAMP
Geçen Hafta Fethullah Gülen’in Bamteli sohbetinde Campenalla’nın Güneş Ülkesinden ilhamla ideal bir toplumun yaşadığı ütopik bir mekan beklentisinden söz ediliyordu. Yani İngiliz yazar James Hilton’un Lost Horizon isimli eserinde bahsettiği kimsenin gerçek yerini bilmediği Shangri La gibi mistik bir yer.
Fethullah Gülen kendi köyü olan Korucuk kadar böylesi bir yer olsa, insanlar hakkıyla Allah’a kulluk edebilseler, birbirleriyle yürekten dostane ilişkiler kursalar ve birbirlerinin hukukuna riayet edebilseler, insanlık nefes almak için böylesi bir yere ve temsil edilen hakikatlere perestiş edecekler kabilinden bir beklentisini dile getiriyordu.
Bu aslında yıllardır söylediği tebliğden önce temsilin öncelenmesi hakikatinin başka bir şekilde ifade edilmesiydi. Cemaatin son yıllarda yaşadığı devasa problemlerin temelinde tam da bu mesele yatıyor. Cevaplanması gereken hayati soru şudur: Fethullah Gülen’in ilahiyatçılardan oluşan talebeleri ve kendisine yakın icrada söz sahibi bazı arkadaşları ile beraber yaşadığı Saylorsburg isimli kasabadaki misafirhane de bir Güneş Ülkesi inşa edilebilmiş midir, orası bir prototip olabilmiş midir ki dünyaya bir model vadetme gibi devasa bir yükün altına girilmiştir.
Son iki yıldır gidenleri büyük hayal kırıklığına uğratan dağınık manzarayı dikkate almasak bile, eskiden beri orayı ziyaret eden birçok insanda oluşan intiba, eğer gönül verdiğimiz ve peşinden gittiğimiz zat burada olmasa buraya asla uğramam şeklindedir. İnsanlara, eğer çok özel bir misafir değillerse gösterilen kaba davranışlar, hiç beklemediğiniz insanların size bir şeyler satmaya çalışması, size ayrılan yerin ertesi gün başkalarına da tahsis edilmesi gibi özensiz tavırlar, paralı gördükleri iş adamlarına destursuz yatırım teklifleri gibi absürtlükler, herkese açık olan salonun haricindeki alanlara seçilmiş adamların alınmasından kaynaklanan kendinizi kast sisteminin ortasına düşmüşsünüz gibi hissetmeniz sayabildiklerim.
Bu olup bitenlerden Gülen’in haberinin olup olmaması bir tarafa bu kadar yakınındaki meselelere müdahale edememesi, yıllardır biriken ve büyük bedeller ödenmesine sebebiyet veren sıkıntılar hakkında bir fikir vermiyor mu? Hasılı Korucuk köyünü bilmem ama eğer insanlık adına bir şeylerden bahsetmek icap edecekse önce Saylorsburg’deki kamptan başlamak lazım.
Atıp tutmak serbest bu dünyada.. Sui zan ve iftiraların cezası büyük olur bil istedim
YanıtlaSilÖyle afaki kelam etmek yok! Hangisi iftira ise yazacaksınız...
SilSayin tuna, turkiye de hersey gulluk gulistanlikken sikayetlerinizi hic dile getirdiniz mi? tavsiyeleriniz dinlenmeyince istifa gibi onurlu bir yol dusundunuz mu? Yoksa ima yollu santajlarinizla o begenmediginiz insanlar size ulke begendirmek icin baska insanlari sirf sizin serrinizden emin olmak icin yerlerinden ettiler mi? Siz turkiyede bir eli yagda bir eli baldayken onur haysiyet seref timsaliydiniz de bizim mi haberimiz yok tu? Yoksa geminin battigini dusunup ilk siz mi terkettiniz?
SilTuz koktu...
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil